Gastroenteroloji, sindirim sistemi organlarını ve hastalıklarını inceler. Sindirim sistemini oluşturan mide ve bağırsakta yaşanan hastalıkları ve bu hastalıklara uygun yöntem ve araç gereçlerle tedavi edilmesini ifade eder. Sindirim sistemi birçok organdan oluşan ve diğer sistemlerle bağlantılı olup hayat boyunca aktif olarak çalışan bir organ sistemidir. Bu sebeple sindirim organları beslenme tipi, genetik veya doğumsal faktörler veya çevresel faktörler gibi bir çok durumdan etkilenebilirler.
Gastroenterolojik rahatsızlıklarda uygun tedavinin yapılabilmesi doğru teşhis ile mümkün olabilir. Hastanemizde modern tıbbın gerektirdiği, hayvanlar için özel üretilmiş ekipman ve cihazlar kullanılarak en doğru teşhisi koyarak en hızlı sürede tedavi hedeflemekteyiz. Hastanemiz bünyesinde hematolojik, serolojik ve gastrointestinal testler ile doğru tanıya ulaşarak evcil hayvanlarımız için doğru tedavi yöntemini uygulamaya çalışırız.
Gastrointestinal sorunlar çok çeşitli şekil ve boyutlarda olabilir, bu da tanı testlerini evcil hayvanınızın bakımı için hayati derecede önemli hale getirir. Teşhis konulduktan sonra, veteriner hekimlerimiz, evcil hayvanınızın yaşam konforunu yeniden kazanması için uygun tedaviyi almasını sağlamak amacıyla çalışacaktır.
Bizimle aynı ortamı paylaşan evcil hayvanlarınızda yaygın olarak teşhis edilen sindirim sistemi hastalıkları başlıca; Gasroenterit, pankreatit, kolik, ekzokrin pankreas yetmezliği, ince bağırsak emilim bozukluğuna yol açan çeşitli durumlar sıralanabilir.
İnsanlarda olduğu gibi, hayvanlarda da sindirim sorunları pek hoş olmayan şekilde ortaya çıkabilir. Sindirim sistemi hastalıklarında ve bozukluklarında yaygın olarak karında şişkinlik, iştah kaybı, ishal, kilo kaybı, gaz çıkarma, kanlı olabilen dışkı gibi çeşitli semptomlar olarak gösterebilir. Eğer bu semptomlardan birini görüyorsanız, evcil hayvanınız yakından bakmamız önemlidir. Evcil hayvanınız kusma veya ishal sorunları yaşamaya devam ederse bizimle irtibata geçiniz. Bu semptomları gösteren hastanın tedavisini geciktirmek ciddi bir hastalık tablosunu gözden kaçırmamıza ve hastanın daha da kötüleşmesine yol açabilir.
Gastrointestinal hastalıkların tedavisinde öncelikle doğru teşhis için dikkatli şekilde testlerin yapılması amacıyla konusunda uzman Veteriner Hekimlerimizden destek almanızı öneririz. Hastanın durumu için teşhisi ve tedavi yapacak ve hem sizin hem de evcil hayvanınız için en iyi sonucu verecek bir tedavi planı hazırlanmasında Veteriner Hekimlerimiz sizlere destek olacaktır. Çoğu sindirim sistemi sorunu diyette küçük ve basit değişiklik veya düzeltmeler ile çözülebilirken daha ileri vakalarda uzun süreli tedavi gerekliliği ve hatta ameliyat gerektirebilecek durumlar ile karşılaşabiliriz. Evcil hayvanınız için neyin en iyi olduğunu belirlemek için doğru zamanda Hekimlerimiz ile iletişime geçmeniz bu sebeple önemlidir.
Kediler doğaları gereği kendilerini dilleri yardımı ile temizlerler, yalanma işlemi sırasında dökülen kılları yutarlar. Özellikle mevsim geçişleri sırasında kılların dökülmesindeki artış yutulan kıl miktarında artışa neden olarak midede biriken kıl miktarının fazla olmasına neden olur. Aralıklarla günün belirli saatlerinde ya da haftanın bazı günlerinde kedilerde nedensiz kusma görülmesinin sebebi temelinde yutulan ve midede biriken kılların dışarı atılması sonucu oluşmaktadır. Dönemsel olarak kedilerde çim, yaprak ya da çeşitli çiçeklere karşı ilgi duyması yuttukları kıl öbeklerini çıkarmalarına yardımcı olması amacıyla bitki yemelerinden kaynaklıdır. Kedi ve köpeklerin tam olarak neden bitki yediği ise halen ortaya konulamamıştır. Kediler tarafından tüketilen bitkilerin takibi iyi yapılmalıdır. Soğan, sarımsak ve üzüm gibi insanlar tarafından tüketilen gıdaların yanında evlerimizde baktığımız Sümbül, Zambak, Şeflera, Difenbahya vb yeşil yapraklı bitkiler kediler için zehirli olabilir. Bu nedenle kedilerin yuttukları kıl öbeklerini çıkarmalarına yardımcı olmak için kedi maltı veya bu amaçla üretilmiş özel mamaların tercih edilmesi kedinizin sağlığı için daha güvenli olacaktır.
Bakımını üstlendiğiniz kedilerinizin rutin olarak iç parazit ve dış parazit uygulamalarının yapılması ve yıllık tekrar aşılarının uygulanması parazitlerden kaynaklı sindirim sistemi hastalıkları ile karşılaşma riskini azalttığı için önemlidir.
Kedilerde stres ya da çevresel etkiler nedeniyle ya da idiyopatik (nedensiz) olarak ağız ve diş hastalıklarıyla karşılaşabiliyoruz. Ağız ve diş etlerinde yaralar ve ülserler Calicivirus nedenli olabilmekle beraber kimyasal maddeler ya da immun kaynaklı nedenlerle de görülebilir. Kedilerde sıkça Gingivitis veya Gingivostomatitis ile karşılaşılabiliyoruz. Bazı gingivitis vakaları tedaviye hızlı cevap veren tipte olurken bazı vakalarda tedavi daha uzun sürebilmektedir. Gingivitis yemek yemekte isteksiz ve çiğneme sırasında ağrılı olarak kendisini göstermektedir. Kediler gıdaları seçerek tüketen canlılardır bu nedenle bu hastalıktan şüphelenmeden önce gıda tercihlerini değiştirerek gözlemlemek önemlidir. Uzun süre aç kalmak kediler için hayatı tehdit edici olabilmektedir. Bu nedenle yemeğe ilgisizlik gösteren kedilerin hızlı şekilde hastaneye başvurmaları önerilmektedir. Uzun süren açlık kedilerde karaciğer yağlanması sonucu ölüme yol açabilmektedir.
Arka arkaya kusma gösteren, gıdaya ilgisiz ve harekette isteksiz kedilerin hızlı şekilde hastaneye başvurması önemlidir. Çünkü kusma sadece mide hastalıklarında değil böbrek, karaciğer, pankreas ve yabancı cisimlerin yutulması durumlarında görülebilmektedir. Böyle olgularda vakit kaybetmeden hastalığın teşhis edilmesi ve tedaviye başlanması hayati derece önemlidir.
Genç veya aşısız kedilerde FLeV (Kedi Gençlik Hastalığı Virusu/ Panleukopeni virüs) nedenli olarak kusma, ishal ve dehidrasyon ile karşılaşabilmekteyiz. Ne yazık ki ölümcül olabilen bu hastalık hızlı şekilde tedavi gerektirmektedir. Hastaların uzun süre sadece yemekten uzak durması dışkılama göstermemesi bu hastalığı bazı kedilerde maskeleyebilmektedir.
Pankreatit kedilerde hastalığın ilk başlarında durgunluk, iştahsızlık ve dışarıya karşı ilgisizlik olarak kendini göstermektedir. Bu nedenle hasta sahipleri tarafından uzun süre gözden kaçabilmektedir. Pankreatit tedavisi zor olan ancak tedavi edilmediğinde hayatı tehlikeye sokan bir hastalıktır. Bu hastalık sadece kusma ve iştah kaybı kendini gösterebildiği için sıkça gözden kaçmakta veya yeterli ve doğru tetkikler yapılmadığı zamanlarda belirtileri fark edilmemektedir. Bu nedenle panteatik lipaz ölçümü ve ultrason eşliğinde pankreasın incelenmesi önemlidir.
Köpekler oburlukları yüzünden sürekli olarak halı, yün, ip, taş ve metal gibi yabancı cisimleri yemeğe eğilim gösterebilirler. Yutulan yabancı cisim dişlerin arasında kalması yoğun ağrı oluşturmanın yanında yaralanmalara yol açarak kanama oluşturabilir. Yemek borusu, mide ya da bağırsakların çeşitli bölgelerinde kalan yabancı cisimler tıkanıklık oluşturarak hem gıdaların kanal içerisinde tıkanmasına hem de damarlara yaptığı basınç sonucunda gangrene neden olabilmektedir. İp şeklinde olan yabancı cisimler dil altında, dişlerde takılı kalarak veya başka bir bölgede yapışarak bağırsakların kokoreç şeklinde sıkışmasına ve gangrenleşmesine neden olup hayati tehlike oluştururlar. Bu tür yabancı cisimlerin erken dönemlerde fark edilmesi ve cismin boyutuna, yapısına göre endoskopi ya da cerrahi operasyon ile alınması gerekliliği oluşturur.
Köpeklerde kusma yalnızca yabancı cisimler kaynaklı değildir. metabolizma hastalıkları, böbrek, karaciğer veya pankreas hastalıkları ve enfeksiyöz hastalıklar nedenli kusma görülebilir.
Uzun süren kusma sıvı ve elektrolit kaybına neden olacağı için ciddiye alınmalı ve erken dönemde tedaviye başlanılmalıdır.
Sütten yeni kesilen, yeni yeni katı gıda ile tanışan yavrularda mide ve bağırsak florası yeni bir besin maddesi ile karşılaştığı için ishal veya kusma ile sonuçlanabilir. Katı gıda ile yeni başlayanlarda ayrıca midenin gazla aşırı şekilde dolup dönmesi durumu gözlenebilir. Midenin aşırı gazla dolması hayatı tehlike oluşturduğu için acil tedavi edilmelidir ve hatta operasyon gerektirebilir.
Köpeklerde ishal CDV (Köpek Gençlik Hastalığı), CPV (Köpek Parvovirus/ Kanlı İshali), CCV (Köpek Coronavirus) hastalıkları veya gıdalardan kaynaklı Salmonella, E.coli, Clostridium gibi bakterilerden veya Giardia, Coccidiosis gibi protozoonlardan ve Kancalı kurt gibi parazitlerden kaynaklı olarak şekillenebilmektedir.
Köpek parvo/kanlı ishali kusma ve ishal ile kendini göstermektedir. Hastalık erken dönemlerinde sadece kusma ile başlar ve kötü kokulu, yoğun kan ve bağırsak mukozası içeren bir hale dönüşür. Hastaların hem kusma hem de ishal şeklinde sıvı ve elektrolit kaybı ağır bir hastalık tablosu oluşturur. Erken dönemde tedaviye başlanması hastanın kurtulma şansını artıracaktır. Çünkü parvoviral ishali ağır bir hastalıktır. Hem bağırsak mukozasında hem de kalp kasında üreme yeteneğine sahip olduğu için ishal yanında myokard infektüsü nedeniyle ani kalp krizi sonucu ölüm görülebilmektedir.
PhD Veteriner Hekim
Tuğrul Çağrı GÜL
24 saat içerisinde sizlere geri dönüş saylayacağız. ACİL durumlar için lütfen +90 546 107 36 00 numaralı telefonu arayınız.
Çağlayan Mahallesi 2030 Sokak No:10 Muratpaşa / Antalya
0546 107 36 00
[email protected]
Eğer köpeğiniz küçük ise (12 kilonun altında) bir kolunuzu göğsünün altına, bacaklarının arasına yerleştirerek, aynı kolunuzun eliyle arka tarafını kavrayıp göğsünüz ve kolunuz arasında sıkıştırarak tutabilirsiniz. Orta boy bir köpeğiniz varsa (12-18 kilo) kaldıraç görevi görecek kolunuzu arka bacakları arasından, diğer kolunuzu da ön bacakları arasından geçirerek tutup göğsünüzle sabitleyebilirsiniz. Bu köpeğinizi iyice desteklenmiş ve rahat bir şekilde durmasını sağlar. Daha büyük ırklar için ideal kaldırma kaldırma yolu bir bir kişinin göğsünün altından, diğer bir kişinin de karnından tutarak kaldırması suretiyle 2 kişinin yapmasıdır.
Ara sıra bir tüy yumağı olağandışı değildir. Ancak sık sık kusma (kusmukta kıl yumağı olsun ya da olmasın) , öksürme normal değildir ve kıl yumağı dışında sağlık sorunlarının olduğunu gösterebilir. Bu semptomlara sahip kedilerde mide-bağırsak hastalığı, cilt hastalığı veya çeşitli diğer sağlık sorunları olabilir. Kediniz bu tür belirtiler gösteriyorsa, kediniz bir veteriner tarafından muayene edilmelidir.
Genel olarak baktığımızda en önemli belirtiler; halsizlik ve tüylerde kabarmadır. Kuşlar tüylerini kabartır ve genellikle çok hareket etmeden belirli bir noktada durur. Halsizlik söz konusudur. Eskisi gibi hareket etmez, ses çıkarmaz, oyun oynamaz. Daha sakin bir şekilde kalmayı tercih eder. Günün büyük bir kısmını uyku halinde geçirir. İştahsızlık vardır. Yem tüketimi azalır. Veteriner hekimine danışmayı unutmayınız.
Yeterince temiz olmayan kedi ağızlarında bakterilerden kaynaklı kötü koku oluşabilir. Ayrıca diş ve diş eti hastalıkları da ağzın kötü kokmasına neden olabilir. Kedinizin kalitesiz beslenmesi veya cilt hastalığı da ağız kokusuna neden olabilmektedir. Solunum yolu, karaciğer ya da böbreklerde meydana gelen enfeksiyon da ağız kokusuna neden olan diğer etmenler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Gözlerinin etrafına sürme çekilmiş gibidir. Çok büyümezler. Doyumsuzluğu ile de bilinir. Fazlaca kilo alıp, sağlığının bozulmaması için beslenme konusunda daha titiz davranmanız gerekir.
Gözlerinin etrafına sürme çekilmiş gibidir. Çok büyümezler. Doyumsuzluğu ile de bilinir. Fazlaca kilo alıp, sağlığının bozulmaması için beslenme konusunda daha titiz davranmanız gerekir.
Kedi sahipleri sıklıkla (ve yanlışlıkla) kedileri evde yaşadığı için pire ve diğer parazilerin bir sorun olmayacağına inanırlar. Pireler iç mekanlarda çok kolay bir şekilde yollarını bulabilir, kıyafetlerinize veya dışarı çıkan bir köpeğe otostop çekebilir veya pencere kapılardaki küçük açıklıklardan yollarını bulabilirler. Ayrıca tenya ve yuvarlak solucan gibi bağırsak parazitleri de sorun olabilir. Sivrisinekler iç mekanlarda da yollarını bulabilir ve potansiyel olarak kedinizi kalp solucanlarına maruz bırakabilir. Kedinizin uygun bir parazit önleme programında olduğundan emin olun.